|
| Sâffât Sûresi | |
| | كاتب الموضوع | رسالة |
---|
أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52879 العمر : 72
| موضوع: Sâffât Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 11:41 pm | |
| Sâffât Sûresi Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm [37.1] Saf saf dizilenlere, [37.2] O haykırıp sürenlere, [37.3] Ve o zikir okuyanlara, [37.4] Yemin ederim ki, ilâhınız birdir. [37.5] O, hem göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi, hem de doğuların Rabbidir. [37.6] Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik. [37.7] Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. [37.8] Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. [37.9] Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. [37.10] Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder. [37.11] Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığımız (insanlar) mı? Şüphesiz biz kendilerini yapışkan bir çamurdan yarattık. [37.12] Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar. [37.13] Kendilerine öğüt verildiği vakit öğüt almazlar. [37.14] Bir mucize görseler alay ederler. [37.15] Bu ancak açık bir büyüdür, derler. [37.16] "Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?" [37.17] "İlk atalarımızda mı (diriltilecek)?" [37.18] De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz). [37.19] O (diriltme) korkunç. bir sesten ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar. [37.20] (Durumu gören kâfirler:) Eyvah bize! Bu ceza günüdür, derler. [37.21] İşte bu; yalanlamış olduğunuz hüküm günüdür. [37.22] (Allah, meleklerine emreder:) ''Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve tapmış olduklarını toplayın''. [37.23] ''Allah'tan başka . Onlara cehennemin yolunu gösterin''. [37.24] ''Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler! [37.25] Size ne oldu ki birbirinize yardım etmiyorsunuz? [37.26] Evet, onlar o gün zilletle boyun eğeceklerdir. [37.27] (İşte bu duruma düştükleri vakit) onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar. [37.28] (Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler. [37.29] (Ötekiler de:) "Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz". [37.30] "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz." [37.31] "Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız." [37.32] "Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık." [37.33] Şüphesiz o gün onlar azapta ortaktırlar. [37.34] İşte biz, suçlulara böyle yaparız. [37.35] Çünkü onlara: Allah'tan başka tanrı yoktur, denildiği zaman kibirle direnirlerdi. [37.36] "Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?" derlerdi. [37.37] Hayır! O, gerçeği getirdi ve peygamberleri de doğruladı. [37.38] Kuşkusuz siz acı azabı tadacaksınız. [37.39] Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir. [37.40] (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek. [37.41] Bunlar için bilinen bir rızık vardır. [37.42] (Türlü türlü) meyveler vardır. Ve onlar ağırlanırlar. [37.43] Naîm cennetlerinde . [37.44] Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar. [37.45] Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır. [37.46] Berraktır, içenlere lezzet verir. [37.47] O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar. [37.48] Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır. [37.49] Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdır. [37.50] İşte o zaman, birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar.
عدل سابقا من قبل أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn في الأربعاء 09 نوفمبر 2022, 11:49 pm عدل 1 مرات |
| | | أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52879 العمر : 72
| موضوع: رد: Sâffât Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 11:42 pm | |
| [37.51] İçlerinden biri: "Benim, bir arkadaşım vardı" der. [37.52] Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? [37.53] Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız? [37.54] (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi. [37.55] ( İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü. [37.56] "Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. [37.57] Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum" dedi. [37.58] Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek miyiz? [37.59] Yalnız ilk ölümümüz, başka ölüm yok ve biz azâba da uğratılmayacağız ha?!" [37.60] Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. [37.61] Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsınlar. [37.62] Şimdi ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı?. [37.63] Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık. [37.64] Zira o, cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır. [37.65] Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir. [37.66] (Cehennemdekiler) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar. [37.67] Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır. [37.68] Sonra kesinlikle onların dönüşü, çılgın ateşe olacaktır. [37.69] Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular . [37.70] Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar. [37.71] Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü. [37.72] Kuşkusuz, biz onlara uyarıcılar göndermiştik. [37.73] Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak! [37.74] Allah'ın ihlâslı kulları müstesna. [37.75] Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz! [37.76] Kendisini ve ailesini büyük felâketten kurtardık. [37.77] Biz yalnız Nuh'un soyunu kalıcı kıldık. [37.78] Sonradan gelenler içinde ona iyi bir nam bıraktık [37.79] Bütün âlemlerden Nuh'a selam olsun! [37.80] İşte biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. [37.81] Zira o, bizim inanmış kullarımızdan idi. [37.82] Nihayet ötekileri (inanmayanları) suda boğduk. [37.83] Şüphesiz İbrahim de onun (Nuh'un) milletinden idi. [37.84] Çünkü Rabbine kalb-i selîm ile geldi. [37.85] Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti. [37.86] "Allah'tan başka bir takım uydurma ilâhlar mı istiyorsunuz?" [37.87] "O halde âlemlerin Rabbi hakkındaki görüşünüz nedir?" [37.88] Bunun üzerine İbrahim yıldızlara şöyle bir baktı. [37.89] Ben hastayım, dedi. [37.90] Ona arkalarını dönüp gittiler. [37.91] Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz? [37.92] Neden konuşmuyorsunuz? dedi. [37.93] Bunun üzerine, yanlarına gelip sağ eliyle vurdu (kırıp geçirdi.) [37.94] (Putperestler) koşarak İbrahim'e geldiler. [37.95] İbrahim: Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz! [37.96] Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi. [37.97] Onun için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atın! dediler. [37.98] Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık. [37.99] (Oradan kurtulan İbrahim:) "Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek". [37.100] O : "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver", dedi.
عدل سابقا من قبل أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn في الأربعاء 09 نوفمبر 2022, 11:49 pm عدل 1 مرات |
| | | أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52879 العمر : 72
| موضوع: رد: Sâffât Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 11:43 pm | |
| [37.101] İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik. [37.102] Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince: Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi. O da cevaben: Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun, dedi. [37.103] Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: [37.104] Biz ona: " Ey İbrahim!" diye seslendik. [37.105] Rüyayı gerçekleştirdin.Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. [37.106] Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır. [37.107] Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. [37.108] Geriden gelecekler arasında ona (iyi birnam) bıraktık: [37.109] İbrahim'e selam! dedik. [37.110] Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. [37.111] Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır. [37.112] Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. [37.113] Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak. [37.114] Andolsun biz Musa'ya da Harun'a da nimetler verdik. [37.115] Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık. [37.116] Kendilerine yardım ettik de galip gelen onlar oldu. [37.117] Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat'ı) verdik. [37.118] Her ikisini de doğru yola ilettik. [37.119] Sonra gelenler içinde, namlarına şunu bıraktık. [37.120] Musa ve Harun'a selam olsun. [37.121] Doğrusu biz, iyileri böylece mükâfatlandırırız. [37.122] Şüphesiz, ikisi de mümin kullarımızdandı. [37.123] İlyas da şüphe yok ki, peygamberlerdendi. [37.124] (İlyas) milletine: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? [37.125] Yaratanların en iyisini bırakıp da Ba'l'e mi taparsınız? demişti. [37.126] "Sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı?" [37.127] Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir. [37.128] Ancak Allah'ın ihlâslı kulları müstesna. [37.129] Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık, [37.130] "İlyas'a selâm!" dedik. [37.131] Şüphesiz biz, iyileri işte böyle mükâfatlandırırız. [37.132] Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı. [37.133] Lût da elbette peygamberlerdendi. [37.134] Hani biz Lût'u ve ailesinin hepsini kurtardık. [37.135] Ancak geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, [37.136] Sonra diğerlerini yok ettik. [37.137] (Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz:sabahleyin [37.138] Ve geceleyin. Hâla akıllanmayacak mısınız? [37.139] Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi. [37.140] Hani o, dolu bir gemiye binip kaçmıştı. [37.141] Gemide olanlarla karşılıklı kur'a çektiler de kaybedenlerden oldu. [37.142] Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu. [37.143] Eğer Allah'ı tesbih edenlerden olmasaydı, [37.144] Tekrar diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı. [37.145] Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık. [37.146] Ve üstüne (gölge yapması için) kabak türünden geniş yapraklı bir nebat bitirdik. [37.147] Onu, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderdik. [37.148] Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık. [37.149] Putperestlere sor: Kızlar Rabbinin de erkekler onların mı? [37.150] Yoksa biz melekleri onların gözü önünde kız olarak mı yarattık?
عدل سابقا من قبل أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn في الأربعاء 09 نوفمبر 2022, 11:50 pm عدل 1 مرات |
| | | أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52879 العمر : 72
| موضوع: رد: Sâffât Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 11:44 pm | |
| [37.151] Dikkat edin, kesinlikle yalan uydurup söylüyorlar ki; [37.152] "Allah doğurdu" diyorlar. Onlar şüphesiz yalancıdırlar. [37.153] Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş! [37.154] Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz? [37.155] Hiç düşünmüyor musunuz? [37.156] Yoksa sizin açık bir deliliniz mi var? [37.157] Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin! [37.158] Allah ile cinler arasında da bir soy birliği uydurdular. Andolsun, cinler de kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler. [37.159] Allah, onların isnat edegeldiklerinden yücedir, münezzehtir. [37.160] Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir). [37.161] Sizler ve taptığınız şeyler! [37.162] Hiçbiriniz, Allah'a karşı azdırıp saptıramazsınız. [37.163] Cehenneme girecek kimseden başkasını. [37.164] "(Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır." [37.165] " Şüphesiz biz,orada sıra sıra dururuz." [37.166] "Ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz." [37.167] "Putperestler şöyle diyorlardı". [37.168] "Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı", [37.169] "Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!" . [37.170] İşte şimdi onu inkâr ettiler. Ama ileride bileceklerdir! [37.171] Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir: [37.172] Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır. [37.173] Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir. [37.174] Onun için sen bir süreye kadar onlara aldırma. [37.175] Onların halini gör, onlar da görecekler. [37.176] Azabımızı acele mi istiyorlar? [37.177] Azap yurtlarına indiğinde, uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) sabahı ne kötü olur! [37.178] Sen bir zamana kadar onlara aldırma. [37.179] Onların halini gör, onlar da göreceklerdir. [37.180] Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. [37.181] Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun! [37.182] Alemlerin Rabbi olan Allah'a da hamd olsun! |
| | | | Sâffât Sûresi | |
|
مواضيع مماثلة | |
|
| صلاحيات هذا المنتدى: | لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
| |
| |
| |