|
| Hicr Sûresi | |
| | كاتب الموضوع | رسالة |
---|
أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52644 العمر : 72
| موضوع: Hicr Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 1:28 pm | |
| Hicr Sûresi Eûzübillâhimineşşeytânirracîm Bismillâhirrahmânirrahîm [15.1] Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir. [15.2] İnkâr edenler zaman zaman, keşke biz de müslüman olsaydık, diye arzu ederler. [15.3] Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler! [15.4] Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın. [15.5] Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez, ve onu geciktiremez. [15.6] Dediler ki: "Ey kendisine Kur'an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!" [15.7] "Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin." [15.8] Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez. [15.9] Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. [15.10] Andolsun, senden önceki milletler arasında da elçiler gönderdik. [15.11] Onlara bir peygamber gelmeyedursun, hemen onunla alay ederlerdi. [15.12] İşte böylece biz onu, (inkârcılığı) suçluların kalplerine sokarız. [15.13] Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar. [15.14] Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, [15.15] "Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır" derler. [15.16] Andolsun, biz gökte birtakım burçlar yarattık ve seyr edenler için onu süsledik. [15.17] Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. [15.18] Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür. [15.19] Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik. [15.20] Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık. [15.21] Her şeyin hazineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz. [15.22] Biz, rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirdik de onunla su ihtiyacınızı karşıladık. (Biz bunları yapmasaydık) siz onu (yeterli) suyu depolayamazdınız. [15.23] Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz. [15.24] Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz. [15.25] Şüphesiz Rabbin onları (kıyamette) toplayacaktır. Çünkü O, hakîmdir, alîmdir. [15.26] Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. [15.27] Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık. [15.28] Hani Rabbin meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım." [15.29] "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan ütlediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!" [15.30] Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler. [15.31] Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı. [15.32] (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi. [15.33] (İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi. [15.34] Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun! [15.35] Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır! [15.36] (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi. [15.37] Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin" [15.38] "Allah katında bilinen vaktin gününe kadar..." [15.39] (İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! [15.40] Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna. [15.41] (Allah) şöyle buyurdu: "İşte bana varan dosdoğru yol budur." [15.42] "Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna." [15.43] Muhakkak cehennem, onların hepsine vâdolunan yerdir. [15.44] Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır. [15.45] (Allah'ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. [15.46] "Oraya emniyet ve selâmetle girin" (denilir, onlara). [15.47] Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar. [15.48] Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır. [15.49] (Resûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver. [15.50] Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.
عدل سابقا من قبل أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn في الأربعاء 09 نوفمبر 2022, 11:14 pm عدل 1 مرات |
| | | أحمد محمد لبن Ahmad.M.Lbn مؤسس ومدير المنتدى
عدد المساهمات : 52644 العمر : 72
| موضوع: رد: Hicr Sûresi السبت 26 نوفمبر 2016, 1:28 pm | |
| [15.51] Onlara İbrahim'in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver. [15.52] Onun yanına girdikleri zaman, "selam" dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi. [15.53] Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. [15.54] (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi. [15.55] Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler. [15.56] (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser? [15.57] "Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?" dedi. [15.58] Dediler ki: "Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik." [15.59] "Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız." [15.60] "(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik." [15.61] Melek olan elçiler Lût âilesine gelince, [15.62] Lût onlara: "Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi. [15.63] Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. [15.64] Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz. [15.65] Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin." [15.66] Ona (Lût'a) şu hükmümüzü vahyettik: "Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır." [15.67] Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiIer. [15.68] (Lût) onlara "Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; [15.69] Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin!" dedi. [15.70] "Biz seni, elâlemin işine karışmaktan men etmemiş miydik?" dediler. [15.71] (Lût:) İşte kızlarım! (Düşündüğünüzü) yapacaksanız (onlarla evlenin), dedi. [15.72] (Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı. [15.73] Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı. [15.74] Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. [15.75] İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır. [15.76] Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler. [15.77] Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır. [15.78] Eyke halkı da gerçekten zalim idiler. [15.79] Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir. [15.80] Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı. [15.81] Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi. [15.82] Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı. [15.83] Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı. [15.84] Kazanmakta oldukları şeyler onlardan hiçbir zararı savmadı. [15.85] Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et. [15.86] Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek iyi bilendir. [15.87] Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik. [15.88] Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol. [15.89] De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım. [15.90] Nitekim biz, (Kur'an'ı) kısımlara ayıranlara azabı indirmişizdir. [15.91] Onlar, Kur'an'ı bölüp ayıranlardır. [15.92] Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini sorguya çekeceğiz. [15.93] Yaptıklarından dolayı. [15.94] Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir! [15.95] (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz. [15.96] Onlar Allah ile beraber başka bir tanrı edinenlerdir. (Kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler! [15.97] Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz. [15.98] Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol! [15.99] Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et! |
| | | | Hicr Sûresi | |
|
مواضيع مماثلة | |
|
| صلاحيات هذا المنتدى: | لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
| |
| |
| |