ŞEVVAL ORUCUNUN FAZİLETİ
 ] Türkçe [
فضل صيام ست من شوال
 [باللغة التركية ]
Muhammed Şahin
محمد بن مسلم شاهين
Tetkik: Ümmü Nebil
مراجعة: أم نبيل
Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad
 المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض
1429 - 2008
Şevval ayının birinci günü Ramazan bayramıdır. Bayram gününden sonra Şevval ayı bitinceye kadar altı gün oruç tutmak, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in tavsiye ettiği sünnet bir ibâdetir.

Şevval ayında tutulacak altı günlük oruca bayramdan hemen sonra başlayıp ara vermeden tamamlamayı daha faziletli kabul eden âlimler olduğu gibi, ayın içine yayarak tutmayı daha faziletli bulanlarda vardır. Hangisi istenirse tercih edilir.

Şevvâl ayının ilk gününde -ki Ramazan bayramının ilk günüdür- oruç tutulması haramdır. Bayramın diğer günlerinde ve Şevvâl ayında kaza veya nafile oruç tutulabilir. Oruç ayı Ramazanın tamamlayıcısı durumunda olan Şevvâl ayında tutulacak altı günlük oruç,bir müslümana bütün bir yıllık oruç sevabı kazandıracaktır. Bu altı günlük orucun bitişik olması, yani hiç ara vermeden tutulması mecburiyeti yoktur; aralıklarla da tutulabilir.

Şevvâl ayında tutulacak altı günlük oruçla, bir yıl oruç sevabının nasıl elde edileceği âlimlerce şöyle ifade edilir:
Dinimizde, bir iyilik yapana on sevap verileceği yolundaki hadis esas alındığında, bir müslüman otuz günlük Ramazan orucuna ilâveten Şevvâl ayındaki altı günlük oruçla otuz altı gün tutmuş olmaktadır. Bu otuz altı rakamı, hadiste ifade edilen on sevap ile çarpıldığı zaman 360 gün elde edilir. Böylece hicrî ay hesabıyla yılın tamamı oruçla geçirilmiş gibi olur.

Şevval ayında tutulması tavsiye edilen altı günlük oruç hakkında hadis kitaplarında şu hadisler yer almaktadır:
(( مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصِيَامِ الدَّهْرِ.))
 [ رواه مسلم ]
"Her kim Ramazan orucunu tutar da sonra ona Şevval'den altı günü eklerse bütün sene oruç tutmuş gibi olur." (Müslim, Sıyâm, 39 (1164)
(( مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ فَذَلِكَ صِيَامُ الدَّهْرِ.))
[ رواه الترمذي ]
"Kim Ramazan orucunu tutar ona Şevval'den altı gün daha eklerse tüm seneyi oruçlu geçirmiş gibidir." (Tirmizi, Sıyam, 53)
((مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ بِسِتٍّ مِنْ شَوَّالٍ فَكَأَنَّمَا صَامَ الدَّهْرَ.))
[ رواه أبو داود]
"Bir kimse Ramazanı oruçlu geçirir, sonra peşinden Şevval'den de altı gün tutarsa, tüm sene oruç tutmuş gibi olur." (Ebu Davud, Savm, 58)
(( مَنْ صَامَ رَمَضَانَ ثُمَّ أَتْبَعَهُ بِسِتٍّ مِنْ شَوَّالٍ كَانَ كَصَوْمِ الدَّهْرِ.))
[ رواه ابن ماجه ]
"Kim Ramazan orucunu tutar, sonra Şevval'den altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, yılın tamamının orucu olmuş olur." (İbn Mace, Sıyâm, 33)

Süfyan-ı Sevrî şöyle anlatıyor:

"Ben, Mekke-i Mükerreme'de üç sene oturdum:Mekkelilerden bir kimse her gün Harem-i Şerif'e gelir tavaf eder, namaz kılar ve sonra da bana selam verip giderdi. Ben bu kimse ile tanıştım. Bir gün o kimse beni yanına çağırdı.

Bana dedi ki:
Ben öldüğüm vakitte kendi elinle beni yıka, cenaze namazımı kıl ve beni defnet. O gece de beni terk etmeyip kabrimde gecele. Münker ve Nekir'in suali anında bana tevhidi telkin et, dedi. Ben de o kimsenin istediklerini yapmayı kabul ettim. Bana emrettiğinin aynısını yaptım. Kabrinde geceledim.O gece uyku ile uyanık arasında iken: Ey Süfyan! Beni korumaya ve senin telkinine ihtiyacım kalmadı, diye bir ses işittim.

O zaman: Ne sebeple bu lütfa eriştin? diye sordum.

Bana cevap olarak:
Ramazan orucunu tutup Şevval'den altı gün daha eklemem sebebi ile", dedi